Dudak ve damak, anne karnındayken şekil almaya başlar. 1000 bebekten 1’inde görülen dudak ve damak yarığı problemi, tedavi edilmezse bebekte pek çok farklı sorunun oluşmasına da yol açar. Dudak veya damak yarığı ile dünyaya gelmiş bebeklerde beslenme zorluğu ortaya çıkacağından gelişim hızı yavaşlar. Ayrıca bu tür vakalarda solunum yolu enfeksiyonlarının görülme ihtimali daha yüksektir.
Dudak yarığı üst dudakta ufak bir çentiklenme de olabilir; burun tabanına kadar da uzanabilir. Bebeğin yaklaşık 10 haftalık olduğu süreç, dudak yarığı onarımı için en etkin dönemdir. Cerrahi müdahale ile söz konusu bölgedeki kaslar, ağız mukozası ve cilt onarılarak, dudak şeklinin geri kazanılması sağlanır. Operasyon sonrasında beslenme süreci çok önemlidir. Konusunda uzman doktorların yönlendirmeleri doğrultusunda bebeğin beslenmesine özen gösterilmelidir. Dudak yarığı onarımından sonra ameliyat izi zamanla kaybolmaya başlasa da tamamen ortadan kalkmaz. Pek çok vakada görülemeyecek kadar küçük bir iz kalır.
Damak yarığının boyutları vakadan vakaya farklılık gösterir. Bebeğin 9 ile 12 aylık olduğu süreç, damak yarığı onarımı için en uygun dönemdir. Cerrahi bir müdahale ile yarığın olduğu bölgenin kenarlarında olan dokular, orta kısımda birleştirilerek damak bütünlüğü oluşturulur. Bu işlemin akabinde gerekiyorsa ağız içindeki kasların onarımı da yapılır. Operasyondan sonraki günlerde bebekte ağız içindeki yaralara bağlı olarak huzursuzluk görülebilir. Eğer söz konusu bölge, beslenmeyi doğrudan etkiliyorsa, uzman doktorların yönlendirmesi ile bebeğe damar yolundan destek de verilebilir.
Dudak ve damak yarığı olan hastalar hastalığın durumuna göre yaklaşık 18 yaşına kadar bir çok farklı cerrahi ve medikal tedaviye ihtiyaç duyarlar.